WhatsApp
Facebook
Instagram
YouTube
LinkedIn
Twitter
Google
Mail
Call Now
  • info@selcukgozcu.com
  • 0212 963 35 77

Periferik Sinir Sıkışması / Yaralanmaları

Sinir sıkışması nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Sinirlerin çevresindeki dokuların sinirlere baskı yapması sonucu oluşan sinir sıkışması; ağrı, kaslarda kuvvetsizlik, uyuşma ve karıncalanma ile kendini belli ediyor. Sağlığı olumsuz etkileyerek yaşam konforunu bozan sinir sıkışması birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Sinir sıkışması, tedavi edilmediğinde ise zamanla his ve kas kaybına neden olabiliyor.

Sinir sıkışması nedir?

Kas ve kemik arasında ilerleyen sinirler, beyinden aldığı sinyalleri vücuttaki organlara taşıyan kablo benzeri yapılardır. Sinirler, ayrıca deriden aldıkları dokunma, soğuk, sıcak gibi duyuları da üst merkezlere iletmekle görevlidirler. Sinir sıkışması, insan vücudundaki tendon, kemik ve kıkırdak gibi dokuların sinirlere baskı yapması sonucundan ortaya çıkmaktadır. Sinir sıkışmalarına tuzak nöropati denilmektedir. Tuzak nöropatilerin % 90’nını elde meydana gelen ‘karpal tünel sendromu’ oluşturmaktadır. Geçirilen travmalar, ameliyatlar, kırık iyileşmesi sürecinde ortaya çıkan aşırı gelişmiş bağ dokuları da sinir sıkışmasına neden olabilmektedir. Ayrıca fıtıklar, kemik çıkıntıları ve omurilik kanalındaki daralma da sinir sıkışmasına yol açabilmektedir.

Sinir sıkışması neden olur?

Dokuların sinirlere uyguladığı baskı sonucunda ortaya çıkan sinir sıkışmasının nedenleri çok fazladır. Sinir sıkışmasının nedenleri arasında aşağıdakiler olabilmektedir.
  • – Bel fıtığı sinir sıkışmasının önemli bir nedenidir.
  • – Omurga üzerindeki omurlar arasındaki jölemsi maddenin dış tabakasının yırtılmasıyla ortaya çıkan disk fıtıklaşması sinirleri ve sinir köklerini sıkıştırabilmektedir.
  • – Travma ve yaralanmalar sonrasında sinir sıkışması ortaya çıkabilir.
  • – Oturuş ve duruş bozuklukları önemli bir nedendir.
  • – Ağır spor aktiviteleri sınır sıkışmasına neden olabilir.
  • – Doğumsal anomaliler ve genetik faktörler sinir sıkışmasının nedeni olabilir.
  • – Şeker hastalığı, tiroid düzensizlikleri ile kist ve tümör oluşumları sinir sıkışması oluşturabilir.

Sinir sıkışmasının teşhisi nasıl konur?

Sinir sıkışmasının teşhisi hastanın şikayetleri, fiziki muayene, elektrofizyolojık inceleme ve görüntüleme yöntemleri ile konulabilmektedir. Özellikle elektromiyografide (EMG) sinirlere elektrik uyarısı verilerek sinirin çalışıp çalışmadığı ortaya çıkar. Sinirlerin iletimde bir sorun varsa yeri ve derecesi belirlenir. Ayrıca uyarının kasa ulaşıp ulaşmadığı, kasın bu uyarılara yanıtı da değerlendirilmektedir. EMG işlemi sırasında özel bir cihaz ve elektrotlar aracılığıyla kas ve sinirlerden gelen uyarılar dijital ortama veri halinde aktarılmaktadır. Dijital ortamdaki veriler nörologlar tarafından yorumlanmakta ve herhangi bir anormallik durumunun olup olmadığı değerlendirilmektedir. EMG’nin yapılması iki aşamadan oluşmaktadır. Elektrotların cilde yapıştırıldığı yüzey EMG’si ve iğne elektrotunun kas içine girdiği iğne EMG’si olarak iki aşamaya ayrılmaktadır. İlk aşamada sinir iletim durumu belirlenmektedir. Bunun için, hastanın kol veya bacaklarına iletken madde sürülerek kaydedici kablolar bağlanmakta ve uyarıcı elektrot aracılığı ile elektriksel uyarılar verilmektedir. Kaydedici kablolar sayesinde elde edilen veriler bilgisayara aktarılmakta, veriler dijital ortamda işlenmekte ve bilgisayarın ekranına yansıtılmaktadır. İkinci aşamada ise steril iğne belirli kaslara batırılmakta, kasların istirahatte ve kasılı haldeki elektriksel faaliyeti yine bilgisayar ekranına yansımakta ve doktor tarafından incelenmektedir.

Sinir sıkışmasının testi var mı?

Sinir sıkışmasının olup olmadığını belirlemek için yapılan EMG, kasların doğal elektriksel aktivitesini ölçmek için kullanılan bir testtir. EMG sayesinde hastalığın nedeni kaslarda mı, yoksa kasları besleyen sinirlerde mi olduğu belirlenir. EMG, sinirlerde ortaya çıkan işlev bozukluklarını belirmek, sinir ve kasları etkileyen hastalıkları teşhis etmek ya da hasarların şiddetini belirlemek için yapılan bir yöntemdir. Ayrıca, manyetik dalgaların yardımı ile vücudun görüntülenebilmesini sağlayan MRI sayesinde sinirlerin sıkıştığı bölgeler tespit edilebilmektedir. Görüntüleme sayesinde sinir sıkışmasına neden olan kistler, eklem yüzeyi ya da kas üzerindeki büyüme ve ödemler belirlenmektedir.

Sinir sıkışmasının belirtileri nelerdir?

Sinir sıkışması sonucunda ağrı belirleyici bir özelliktir. Bazı sıkışmalarda ise ağrı ortaya çıkmayabilir. Sinir sıkışması parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, kavrama işlemi sırasında güçsüzlükle kendini belli etmektedir. Ayrıca, sıcak ve soğuktan aşırı etkilenme, kaslarda kuvvetsizlik ve terleme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.
  • – Geceleri uykudan uyandıran el uyuşması,
  • – Sinir sıkışmasının görüldüğü bölgedeki ödem,
  • – Sıkışmasının olduğu bölge boyunca ortay çıkan ağrı ya da sızı,
  • – İlerlemiş durumlarda güç kaybı.
  • – Hareket ederken kaslarda katılık
  • – El ve parmaklarda karakteristik deformasyonlar

Sinir sıkışmasının çeşitleri var mı?

Sinir sıkışmasının bilinen önemli çeşitleri şunlardır:
  • – Karpal tünel sendromu (el bileğinde sinir sıkışması)
  • – Fıtıklaşmış disk (omurga üzerinde sinir ve sinir kökü sıkışması)
  • – Kubital tünel sendromu (dirsekte ulnar sinir sıkışması)
  • – Peroneal sinir sıkışması (bacakta ve dizde sinir sıkışması)

Sinir sıkışmasının tedavisi var mı?

Sinir sıkışmasının tedavisi, hastanın durumuna ve soruna göre kişiye özel olarak planlamalıdır. Sıkışmanın görüldüğü bölge belirlendikten sonra ağırının seyrine göre atel, bant kullanımı ile sıkışmanın olduğu bölgenin dinlendirilmesi gerekebilir. Fizik tedavi süreci ve verilecek ilaçlar hastayı rahatlatmaktadır. Kortkosteroid enjeksiyonlar ile analjezik ilaçlar doktor tavsiyesi üzerine alınmalıdır. Sinir sıkışmasının seyri artarak devam ettiyse, eşyaları kavrayamama ya da his kaybı oluştuysa mutlaka cerrahi tedavi gündeme gelmelidir.

Sinir sıkışmasının ameliyatsız tedavisi var mı?

Sinir sıkışmasının durumuna göre ameliyat yapılıp yapılmayacağına Beyin Cerrahi değerlendirimesi ve istenilenen EMG ve bazı diğer testler ile karar verilir.

Sinir sıkışması için kullanılan ilaçlar nelerdir?

Non-steroid anti inflamatuarlar ya da kortikosteroid ilaçlar, sinir sıkışması için uzman hekimler tarafından reçelendirilmektedir. Bu ilaçlar sayesinde sinirin sıkıştığı bölgedeki ödem azalmakta ve iltihap oluşması engellenmektedir.

Sinir sıkışması için egzersiz yapılır mı?

Sinir sıkışması için yapılacak egzersizleri uzman doktorlar belirlemelidir. Sinir sıkışmasının durumuna ve kişiye göre egzersizler tanımlanmalıdır. Hastaların bilinçsizce yaptığı egzersizler bazen yarar yerine zarar verebilmektedir.

SİNİR YARALANMALARI

Sinirler beyinden gelen iletilerin vücudun çeşitli bölgelerine uyarı taşımasını sağlayan ve vücudun çeşitli bölgelerinden gelen uyarıları beyne taşıyan ileti sistemleridir. Sinir milyonlarca lif içerir ve bu lifler sinir içinde guruplar halinde koruyucu kılıf ile sarılan kablolar halinde seyreder. Kablolar halinde iletiyi taşıyan bu sistem etrafı da koruyucu bir yalıtım maddesi ile sarılıdır.
Sinirler beyinden kaslara ileti taşıyan ve hareketlerin kontrolünü sağlayan motor sinirler ve vücudun çeşitli bölgelerinden ağrı, basınç, sıcaklık, gibi duyuları taşıyan duysal sinirler olarak iki çeşittir.
Sinirler gerilme, basınç ve kesilme yoluyla hasarlanabilir. Gerilme ve basınç yaralanmalarında sinir etrafındaki koruyucu tabakanın yapısı bozulmaz ama liflerde olan hasarlanma nedeni ile ileti sistemi bozularak sinir çalışamaz hale gelir. Kesilme durumunda ise hem sinir lifleri hem etrafındaki koruyucu tabaka hasarlanır. Hasarlanma sonrası kaslara beyinden gelen iletiler iletilemez ve fonksiyonlar yapılamaz veya vücudun çeşitli yerlerinden alınan duysal itliler beyne iletilemez.
Sinir lifleri hasarlandığı zaman etrafındaki koruyucu tabaka yapısı devamlılığını korur. Yaralanan sinir uçlarının bir üst ileti istasyonuna kadar olan kısmı ölür ve kendini eritir. Koruyucu tabakanın içi boş tüpler halinde kalmasını sağlar. Bir süre sonra iyileşme süreci başlar. Eğer koruyucu kılıfta hasarlanma yoksa veya kılıf tamiri yapılmış ise liflerin büyümesi boş tüpler içinden devem ederek motor veya duysal sinirlerin ileti uç noktalarına(reseptör) kadar iyileşme sağlanır. Sinir vücudun en yavaş iyileşen dokusudur. Eğer koruyucu kılıf yapısı tamir edilmemiş ise iyileşme sürecine giren ve büyümeye devam eden sinir uçları yollarını bulamaz ve sinir ucunda nöroma adını alan kitleler oluşturur. Bu kitleler üzerine bası oluşturulduğunda ağrılı elektirik iletileri oluşur.
Tedavi de sinir tam kesisi oluşmuş ise sinirin iki ucu tespit edilerek mümkün olduğunca ince dikişler ile etraf koruyucu tabaka tamir edilir. Tedavide amaç etraf kılıf dokunun devamlılığının sağlanması ve iyileşme sürecine giren sinir liflerinin son ileti noktalarına kadar yollarını bulmalarını sağlamaktır. Fazla skar dokusu oluşturup sinir iyileşme bölgesinde bası oluşturulmaması için sinir kılıflarının mikrocerrahi yöntem ile mümkün olduğunca ince dikişlerle özenli olarak tamir edilmesi gereklidir. Özellikle el ve parmak seviyelerinde sinirler çok incelir genelde damar yapıları ile yan yana seyreder. Sinir yaralanması saptandığında damarsal yapılarında yaralanması çok sık görülür. Çok ince dikişler kullanıldığı için tamir yapılan kısmın korunması amacı ile 3 haftalık alçı tedavisi uygulanır.
Sinir kılıfları sinir üzerindeki damarsal yapıların yardımı ile orijinal yerine dikilmeye çalışılır ama cerrahi olarak ne kadar orijinal yerine dikilmeye çalışılsa bile içi boş tüpler her zaman eski yerini bulamaz. Milyonlarca fibrilin orijinal yerini bulması mümkün olmaz.
Eğer yara çok kirli ve açık bırakılacak ise sinir dikilmesi ilk operasyon sırasında yapılmayabilir. Eğer sinir defekti(eksikliği) varsa genellikle bacaktan alınan sinir grefti (parçası) araya yerleştirilerek sinirin devamlılığı sağlanır.
Sinir tamiri yapımından sonra sinir liflerinin büyümeye başlaması 3-4 hafta sonra başlar. Hastanın yaşı, yaralanma tipi sigara kullanımı vb. faktörlere bağlı olmakla birlikte genellikle sinir tüpleri içinden fibriller günde ortalama 1 mm ilerler. Bu nedenle duysal iyileşmenin sağlanması yaralanmanın hedefe olan uzaklığına bağlı 1-2 ay ile 6-8 ay gibi süreler alabilir. Bu dönemde hasta parmak uçlarını sıcağa dokunurken, iş yaparken parmak ucunu yaralamamaya dikkat etmelidir. Sinir iyileşmesi beklenirken sinirin uyardığı kasların aktivitesinin kaybolmaması gerekir.