Omurga, omur adı verilen birbirine bağlı kemik
yapılardan oluşmuştur. Erişkin insanların yaklaşık
905’inde daha çok alt omurga ile kuyruk kemiği (sakrum)
arasında görülen gelişimsel bir çatlak bulunur. Bu
çatlak bir stres kırığı olarak oluşabilir. Beli etkileyen
sabit kuvvetlerin etkisiyle bu kırık genellikle normal
kemik gibi iyileşmez. Böyle bir kırık spondilolizis olarak
adlandırılır ve omurun bir kısmını içeren basit bir
çatlaktır ve bu haliyle ciddi bir sorun yaratmaz. Fakat
bazen çatlamış olan omur, alttaki omurun üzerinden öne
doğru kayar. Bu durum erişkin istmik spondilolistezis
olarak adlandırılır.
Bu spondilolistezis tipinden başka diğer spondilolistezis
çeşitleri de vardır; bunlardan biri kaymanın
omurgadaki küçük eklemlerin yangısına (artrit) ve disk
yapısının bozulmasına bağlı ortaya çıkan dejeneratif
spondilolistezistir.
BELİRTİLER NELERDİR?
İstmik spondilolistezis, kayma oluştuktan yıllar sonra
bile belirti vermeyebilir. Görülen belirtiler arasında
bel ve kalça ağrısı; bacaklarda hissizlik, ağrı, adale
gerginliği, güçsüzlük (siyatik); bel eğiminde artış veya
yürümede aksaklık sayılabilir. Bu belirtiler, istirahat ile
geçici bir rahatlama oluşsa da, genellikle ayakta durma,
yürüme ve diğer aktivitelerle artar.
Çalışmalar bel ağrısı ile bir omurga cerrahına
giden hastaların 905-10’unda spondilolizis veya
istmik spondilolistezis bulunduğunu göstermiştir.
Buna rağmen istmik spondilolistezis her zaman
ağrılı olmadığı için röntgen filminde bir çatlağın
(spondilolizis) veya kaymanın (spondilolistezis)
görülmesi yakınmalarınızın kaynağının bunlar olduğu anlamına gelmez.
NASIL TANI KONUR?
Doktorunuz yakınmalarınızı dinleyip fizik muayenenizi
yaptıktan sonra belinizin direkt röntgen filmini
isteyebilir. Olguların çoğunda röntgen filmi ile bir
çatlağın veya kaymanın tespiti mümkündür. Bazen
bazı ek tetkikler gerekebilmektedir. Bel bölgenizi
görüntüleyen bir bilgisayarlı tomografı, çatlak veya
kemikteki bozuk yapıyı gösterebilir. Ayrıca omurganın
yumuşak dokularını (sinir yapıları ve omurlar arasındaki
diskleri) ve bu dokuların çatlak veya varsa kayma
bölgesi ile olan ilişkisini açıkça gösterebilmek için
manyetik rezonans görüntüleme (MRG) istenebilir. MRG
ile aynı zamanda spondilolistezis (kayma) yüzünden
zarar gören veya patlayan herhangi bir diskin varlığı da tespit edilebilir.
Şayet istmik spondilolistezis mevcutsa kaymanın
büyüklüğüne bağlı olarak grade I, II, III, IV olarak sınıflandırılır.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Eğer doktorunuz ağrınızın nedeninin spondilolistezis
olduğunu düşünürse genellikle ilk olarak cerrahi
olmayan tedavi yöntemlerini deneyecektir. Bu
yöntemler kısa süreli yatak istirahatı, aksaklığınızı
azaltmak için antienflamatuar ilaçları (ağızdan veya
enjeksiyon ile), ağrınızı kontrol etmek için ağrı kesicileri,
hareketin kısıtlanması için korseleri ve esneklik ve
kuvvetinizin geliştirilmesi için fizik tedavi yöntemleri
ve egzersizi içerir. Bu sayede daha normal bir yaşam
biçimine dönebilirsiniz. Şayet istirahat önerilmişse,
doktorunuzun uygun gördüğü süre boyunca yatmanız
gereklidir. Genellikle bu süre birkaç günden daha uzun
değildir (mutlak yatak istirahatı çoğunlukla gerekli
değildir). Tedaviniz sırasında ne zaman işinize geri
dönebileceğinizi doktorunuza sorunuz.
Ayrıca doktorunuz, bazen bir hemşire veya fizyoterapistin yardımıyla, günlük hayattaki aktivitelerinizi belinizi zorlamadan nasıl yapmanız gerektiği konusunda da eğitim verebilir.
Şayet ilaç tedavisi ve fizik tedavi sonucunda istenen
iyileşme gözlenemezse doktorunuz daha fazla ayrıntılı
bilgi elde edebilmek için bazı ek yeni tetkikler isteyebilir.
Erişkin insanda sadece tek başına bir omur çatlağının
(spondilolizis) veya omurlar arası kaymanın
(spondilolistezis) varlığı tehlikeli bir durum yaratmaz. Bu
yüzden tedavi ağrı kontrolünü ve hastanın iş yapabilir
hale gelmesini amaçlamalıdır. Her ne kadar cerrahi dışı
tedavi yöntemleri çatlağı veya kaymayı düzeltmiyorlarsa
da, girişimsel yöntemlere gerek kalmadan uzun süreli
ağrı kontrolü sağlayabilmektedirler. Kapsamlı bir program üç veya dört aylık bir tedaviyi gerektirebilir.
CERRAHİ TEDAVİ
Cerrahi tedavi, ağrıları cerrahi dışı yöntemlerle
geçmeyen çok düşük orandaki bir grup hastada gerekli
olmaktadır. Ağrı sıkışmış sinirden, sabit olmayan çatlak
omurun hareket etmesinden veya yakınlarda bulunan
etkilenmiş bir diskten kaynaklanabilir. Eğer kayma
sonucu bir spinal sinir baskı altında kalmışsa bu sinire
yeni bir tünel açmak veya boş alan oluşturmak için
cerrahi gerekli olur.
Sonuç olarak bir çatlak veya kaymanın yakınında
bulunan sinirin üzerindeki baskıyı kaldırmak için vida ve
çubuk sistemi ile stabilizasyon (sabitleme) işlemi veya
füzyon (kemiklerin kaynatılması) önerilebilmektedir.
Bu işlemler omurların daha fazla kaymasını engeller
ve ayrıca bu bölgede oluşabilecek yeni sinir basılarını
önler. Füzyon cerrahisinin istmik spondilolistezisdeki
yakınmaları düzeltmedeki başarısı 9075’in üstündedir.
Ameliyat sonrası işinize ne zaman dönebileceğiniz, yaptığınız işe göre değişkenlik göstermektedir. Eğer masa başı bir göreviniz varsa ameliyat sonrası 2-3
hafta gibi kısa bir sürede işinize dönebilirsiniz. Şayet
işiniz beden gücüne dayalı ise kemiklerin iyileşmesi ve
kaynaması için birkaç ay beklemeniz gerekebilmektedir.
Günlük yaşam aktivitelerinize yeniden dönebilmeniz
için operasyon sonrası tam bir rehabilitasyon programı
önerilmektedir.
ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS
HAKKINDA NOTLAR
– Çatlamışbir omur (spondilolizis), yaklaşık olarak
erişkinleri 905’inde bulunur ve çoğunlukla ağrısızdır.
– Çatlak, omurun kaymasına neden olduğunda bu
durum istmik spondilolistezis olarak adlandırılır
ve bel ve/veya bacak ağrısına neden olabilir ya da
olmayabilir.
– Tedavininilk basamağı genellikle ilaç tedavisi veya
fizik tedavidir. Doğru tanı ve tedavinin erken olması
doktorunuzun uygun reçetelerle sizi daha çabuk iyileştirmesini sağlayacaktır. Hastaların büyük bir
kısmı cerrahi dışı tedaviler ile uzun süreli iyilik hali
elde edebilmektedirler.
– İlaçlar sadece önerildiği şekilde ve sadece
kapsamlı bir tedavi programının bir bölümü olarak
kullanılmalıdır.
– Geçmeyen bel ve/veya bacak ağrısında cerrahi
gerekli olabilir. Sinir dekompresyonu ile veya sinir
dekompresyonu olmaksızın füzyon cerrahisinin
başarı oranı 9675’ten fazladır.