Beyin tümörü belirtileri kusma, şiddetli baş ağrısı, konuşma ve görme bozukluğu, kol ve bacakta güçsüzlük şeklinde sıralanabilir. Beyin tümörü belirtilerine sahip olan kişiler beyin cerrahisi ya da nöroloji uzmanına başvurmalıdır. Toplumda yaygın olarak görülen beyin tümöründe başarı için tam donanımlı bir merkez, ekip yaklaşımı ve multidisipliner tedavi anlayışı çok önemlidir.
BEYİN TÜMÖRÜ NEDİR?
Tümör, vücudumuzda olmaması gereken bir yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi anlamına gelir. Bu tanıma göre vücudumuzda çok da fazla önemsemediğimiz yağ bezeleri ve et benleri de tümör kavramına girebilir. Ancak her tümör öldürücü olmasa da beyin tümörlerinde beyin dokusunun istisnai bir durumu vardır. İyi huylu tümörler de beyin kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından öldürücü olabiliyor. Bu nedenle beyin tümörlerinin tümü öldürücü olmasa da, mutlaka kontrol altında tutulmalı ve doğru müdahale edilmedir.
BEYİN TÜMÖRÜ NEDEN VE NASIL OLUŞUR?
Beyin tümörlerinin nasıl oluştuğu ile ilgili iki önemli cevap verilebilir. İlki beynin kendi hücrelerinden gelişmesi diğeri ise başka bir bölgeden tümörün beyne sıçramasıdır. Eğer beyin tümörü kendi hücrelerinden gelişiyorsa benign (selim, iyi huylu)ve malign (habis, kötü huylu) olarak ikiye ayrılır.
Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığı 100 bin kişide 3-5 arasındadır. Sarı ırkta ve kadınlara oranla erkeklerde görüme oranı daha çoktur. Kadınlarda ise iyi huylu olan menenjiom daha çok görülür. Beyin tümörü hemen hemen her yaş aralığında görülür. Aynı zamanda beyin tümörleri yaşa göre farklılık gösterir. Örneğin; kötü huylu beyin tümörü daha çok çocuklarda ve 60 yaş üzerinde görülür. İyi huylu beyin tümörü ise geri kalan yaş aralıklarında daha sık karşılaşılır.
BEYİN TÜMÖRÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Beyin tümörü belirtileri, beyin tümörünün teşhisinde çok önemli role sahiptir. İyi ya da kötü huylu beyin tümörleri belli bir büyüklüğe ulaştıkları zaman kafa içinde basınç artışına neden olur. Buna bağlı olarak da beyni bir tarafa doğru itebilir ya da beynin dokusu ya da sinirlerini işgal edip fonksiyonlarını bozabilirler. Beyin tümörü belirtileri nasıl anlaşılır sorusu pek çok kişinin merak ettiği bir konudur. Beyin tümörü belirtileri kafa içi basıncının artması ile seyreder. Kafa basıncının artması da bazı belirtiler ile anlaşılabilir. Eğer baş ağrısı, apati (haraket ve mimiklerde yavaşlama) bulantı, kusma, epilepsi nöbetleri, tümörün beyinde yerleştiği yere göre vücudunuzun bazı bölgelerinde güçsüzlük, kişilik bozuklukları ve bazı yeteneklerinizde (hesap yapma, yazı yazma gibi) bozulma beyin tümörünün belirtileri sayılır. Beyin tümörünün belirtilerinden biri de hormonal bozukluklar ve buna bağlı klinik semptomlardır. Örneğin erken puberte, el ve ayaklarda büyüme, menstrual siklus bozuklukları, hipertiroidi, kortizol yetmezliği veya fazlalığı gibi değişimlere dikkat etmek gerekir. Beyin tümörü belirtilerinden birini bile fark ettiğinizde mutlaka uzman bir doktora görünmelisiniz.
BEYİN TÜMÖRÜ ÇEŞİTLERİ
Beyin tümörleri birincil (primer) ve ikincil yani seconder olmak üzere ikiye ayrılır. Beynin kendi hücrelerinden oluşan birincil beyin tümörleri iyi huylu (benign) ya da kötü huylu (maling) olabilir. İkincil beyin tümörleri ise, vücudun başka bir noktasında beliren kanserli hücrelerin beyne sıçramasıyla oluşur.
İyi huylu beyin tümörleri: İyi huylu beyin tümörleri beyin hücresi kaynaklı değildir. Oldukça yavaş üreme hızına sahip olan iyi huylu beyin tümörleri beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilir özelliktedir. Böylece iyi huylu tümörlerin tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Cerrahi müdahale sayesinde alınan iyi huylu beyin tümörü nadiren tekrar oluşur ve vücudun diğer bölgelerine yayılma ihtimalleri olmamaktadır. Kanserli olmasa da iyi huylu beyin tümörü belli bir büyüklüğe ulaştığında beynin hassas bölgelerine baskı yaparak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. İyi huylu beyin tümörünün zaman içerisinde kanserli beyin tümörüne dönüşme riski olabilir.
Kötü huylu beyin tümörleri: Beyin kanseri hücrelerle oluşan kötü huylu beyin tümörleri iyi huylu tümörlere göre daha hızlı büyüme gerçekleştirir ve yakınında bulunan beyin dokusuna zarar verebilir. Bu nedenle de ameliyatla tamamen alınmaları çok zordur. Çünkü kötü huylu beyin tümörlerinde tümörleşen doku beyin fonksiyonlarını gerçekleştiren dokulardır ve cerrahi olarak alınan her doku fonksiyon kaybı demektir. Kötü huylu beyin tümörlerinde ameliyat sonrası tümörde yeniden büyüme söz konusu olabilir. Aynı zamanda vücudumuzun farklı bir bölgesinden beyin dokusuna yayılan merastatik tümörler de kötü huylu tümörler olarak kabul edilir. Glioblastoma multiforme (gbm), diğer adıyla glioblastom grade IV bir astrositom olarak bilinmektedir. Ölümcül ve agresif tümörler arasında yer alır. Glioblastoma multiforme (gbm), 100 bin’de 2-3 oranında nadir görülen bir hastalıktır. Glioblastoma multiforme (gbm), beyin tümörleri arasında en sık görülen ve tedavisi en zor olan beyin kanseri olarak bilinmektedir. Glioblastoma multiforme (gbm), baş ağrısı, hafıza kaybı ve davranış değişiklikleri gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Aynı zamanda glioblastoma multiforme (gbm) tedavi yöntemleri arasında kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi yer almaktadır.
Beyin tümörü nasıl teşhis edilir? Tanısı Nasıl Konulur?
Beyin tümörlerinin nasıl anlaşıldığı konusu oldukça önemlidir. Tam donanımlı bir hastane tercihi hem tanı hem de tedavide başarıyı etkiler. Beyin tümörü tanısında altın standart olan MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile beyin tümörünün türü hakkında kabaca bir fikir elde edilir ve sonrasında patoloji laboratuvar incelemesi ile beyin tümörü olup olmadığı net olarak anlaşılır. İleri radyolojik görüntüleme yöntemleriyle beyin tümörlerinin detaylı bir şekilde gösterilmesi ve tanımlanması tedaviyi planlama açısından son derece önemlidir. Teknolojik gelişmeler tanı konulması ve patolojilerin tanımlanmasında büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Hastaya kontrast madde verilerek gerçekleştirilen “BT anjiyo”, beyin damar hastalıklarının tanısında önemli yer tutmaktadır. Bu sayede damarların yapısı rahatlıkla görüntülenebilmektedir. Beyin dokusunun ve hastalıklarının değerlendirilmesinde ise ön plana çıkan görüntüleme yöntemi MR yani “Manyetik Rezonans”tır. Standart MR görüntüleme ile beynin sadece anatomik ve yapısal durumu hakkında bilgi elde etmek mümkün iken, yeni teknolojiler ile beynin metabolik, biyokimyasal ve hemodinamik yapısı hakkında da bilgi sahibi olunabilmektedir. Beyinde bulunan lezyonlar hakkında bilgi sahibi olmak için bilinen yöntemlerle biyopsi yapmak zor, riskli ve zaman alıcı olabilmektedir. İleri MR görüntüleme yöntemleri ile beyinde şüphelenilen lezyonun tümör olup olmadığı belirlenebilir. Difüzyon MR, DTI MR, Fonksiyonel MR, Perfüzyon MR ve MR spektroskopi gibi ileri MR görüntüleme yöntemleriyle tümörün yaygınlığı, türü, metabolik- biyokimyasal yapısı, konuşma, görme ve hareket etmeyi sağlayan alanlar ve yolaklar ile olan ilişkisi değerlendirilebilir. İleri MR görüntüleme yöntemleriyle elde edilen veriler, tedavi yaklaşımlarının belirlemesini sağlamaktadır.
BEYİN TÜMÖRÜ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Beyin tümörü tedavisinden en önemli kısımlardan biri tedavinin kişiye özel olmasıdır. Beyin tümörü tedavisinin amacı hastanın yaşam kalitesini bozmadan tümörle savaşmak ve yaşam ömrünü olabildiğince uzatmaktır. Beyin tümörü ameliyatında en önemli faktörler tümörün tip, yerleşim yeri, hastanın yaşı, genel durumu ve hastada operasyon kararını etkileyebilecek ek problemlerin olup olmamasıdır. Bu nedenle kişiye özel bir tedavi uygulanır ve başarı riski artar. Kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisi genellikle cerrahi olarak yapılır. Beyin tümörü ameliyatına ek olarak bazen kemoterapi, kimi zaman radyoterapi bazen her ikisi ile kombine tedavi yapılır. Beyin tümörü ameliyatlarında en önemlisi ameliyatın beyin tümörlerinde uzman ekipler tarafından gerçekleştirilmesidir. Stereotaksik hedefleme sistemleri ile donatılan radyoterapi cihazları bir yandan beyin tümörü ameliyatının olası yan etkileri azaltırken tedavinin etkinliğini önemli ölçüde artırabilmektedir.
Cerrahi ile çıkarılamayacak yerleşimdeki tümörlerde beyin biyopsi yapılmaktadır. Beyin biyopsisi yönteminde derin yerleşimli olan ve kafa içi basınç artışına neden olmayan fakat tedavinin nasıl olacağını belirlemek için tümörün türünün öğrenilmesi gereken durumlarda biyopsi yapılır. Buna göre tümöre yakın yerden açılan küçük bir delikten, tümörün 3 boyutlu koordinatları hesaplanır ve iğne yardımıyla alınır. Ortalama 1 gün sonra taburcu olunur.
BEYİN TÜMÖRÜ AMELİYATI
Beyin tümörünün tedavisinde mikrocerrahi yöntem uygulanmaktadır. Mikrocerrahi yöntemi ise tümörün tamamını çıkarmaya yönelik bir işlemdir. Mikrocerrahi yöntemi ile kafa iç basıncı düşürülür ve beyin tümörünün bölgesel etikleri sıfırlanabilir. Aynı zamanda Mikrocerrahi, beyin tümörü konuşmamızı, görmemizi ya da hareket etmemizi sağlayan bir bölgede ise ameliyat sırasında bu bölgelerin zarar görmemesini sağlar ve gelişebilecek riskleri en aza indirir. Bu nedenle beyin tümörü tedavisi için seçilen hastanenin ileri teknoloji kullanıyor olması oldukça önemlidir.
Sağlam beyin dokusunu koruyarak, beyin tümörünü tamamen çıkartabilmek ve kalıcı sakatlıklar, beyin kanseri risklerin önüne geçebilmek uygulanan diğer yöntemler ise şöyle;
Nöronavigasyon; Beyin tümörü tedavi seçeneklerinden biri olan Nöronavigasyon ile hastanın filmi sisteme yüklenir ve ameliyat öncesinde tümöre en doğru yönelim anlaşılır. Aynı şekilde ameliyat sırasında yakınında bulunulan yapıların lokalizasyonu da belirlenir.
Nöromonitorizasyon: Beyin tümörü ameliyatı sonrasında oluşabilecek yüz ya da kol ve bacak felcini büyük oranda azaltmaya yarar bu yöntem. Beyin ameliyatı başlamadan önce Nöroloji uzmanı tarafından hastanın yüzüne, kol ve bacaklarına yerleştirilen elektrotlardan ameliyat boyunca sinyal alınır. Sinyalde düşme olduğunda cerrah bilgilendirilir ve hassas bölgede olduğu uyarısı verilir.
İntraoperatif Ultrasonografi: Beyin tümörü ameliyatı esnasında beyin ultrasonu yapılır ve ne kadar tümör çıkartıldığı hesaplanır. İntraoperatif Ultrasonografi özellikle beyin dokusundan zor ayır edilen tümörlerde rezidü kalma riskini azaltır.
Endoskopi: Beyin tümörü ameliyatında dar koridorların kullanıldığı alanlarda özellikle hipofiz tümörleri ve ventrikül içi tümörlerinde küçük bir bölgeden geniş bir görüş açısı sağlamaya yarar.
Gliolan Boyama Tekniği: Hastaya ameliyat öncesi bir sıvı içirilir. Ameliyatta cerrahi mikroskobun özel filtresi ile normal beyin dokusuyla tümör dokusu farklı renklerde görülür. Bu yöntemle normal beyin dokusu hasarı en aza inerken, tümör çıkarımı maksimum seviyede olmakta, hastanın nörolojik kayıpla çıkma riski azalmaktadır.
Uyanık kraniotomi: Konuşma merkezi, “motor alan” adı verilen kol, bacak hareketlerinden sorumlu hassas bölgelerin cerrahisinde hasta uyanık tutularak ameliyat edilmektedir. Bu sayede kişinin konuşma ve kol-bacak hareketleri anı anına kontrol edilebilmektedir. Bu sayede ameliyat başarısı artmaktadır.
İntraoperatif BT: Ameliyat sırasında bilgisayarlı tomografi çekilip, ameliyatta gelinen durum görüntülenebilmektedir. Bu teknoloji tekrar ameliyat riskini azaltmaktadır.